Köpek Severken Nelere Dikkat Edilmeli? Köpekler Neleri Sevmezler

Çok sevdiğiniz köpeğinizi çılgına çevirecek onlarca şey var ve eminim birçoğunuz bunlardan haberdar değil. Gelin bu yazımda bu problemli tavırlardan biraz bahsedelim.

Vücut dilinizi kullanın, kelimeleri değil….

İnsanoğlu konuşmayı sever, konuşa konuşa anlaşır, doğrudur, peki ya köpekler? Köpeklerin birkaç kelimeyi anladığı doğrudur, koş, atla, yat falan filan.. Belki bazı türlerde olduğu gibi kelime dağarcığı inanılmaz düzeylere ulaşabilir ama bir sınır vardır unutmayın. Her köpek aslında sizin vücut dilinize göre hareket eder, kelimeler onu takip eder.

Birçok köpek türü sizi hisseder ve ne düşündüğünüzü keşfeder, bazen öyle zamanlar olur ki köpeğiniz daha siz harekete geçmeden sizin ne yapacağınızı kestirir.
İşte bu noktada bol bol konuşup, vücut dilimizi ikinci plana atarsak köpeğimize karışık sinyaller göndermiş oluruz ki bu da köpeğin zihnini allak bullak eder. Yani köpeğe yat dediğinizde elleriniz saçma sapan yönlere hareket ederse, bu büyük bir sıkıntıdır.
Sizlere tavsiyem bütün bir gününüzü köpeğinize ayırın ve tek bir kelime bile kullanmayın. Bu durum ciddi bir sabır gerektirir ama inanın belli bir noktadan sonra siz bile vücut dilinizle neler yapabileceğinize şaşıracaksınız.

Birçok köpek sarılmaktan hoşlanmaz….

Sarılmak, insanlar arasında bir duygu geçişidir aslında. Mutluluğumuzu, heyecanımızı ve daha birçok duyguyu sarılarak birbirimize aktarırız. Bir şeye sarılmak güzeldir, peki ya köpekler bundan sizin kadar hoşlanıyor mu hiç düşündünüz mü?

Birçok köpek bu sarılma eylemini bir baskınlık olarak düşünecektir ve sonuçlar hiç iç açıcı olmayacaktır. Birçok köpek kendilerine sarılanlara bir şekilde tahammül eder ama dikkat! Bir Golden’ın boğazına sarılmış sevimli bir çocuğun görüntüsü her ne kadar akıllara tam tersini getirse de, bir çok ısırma vakası tam da sarılma ve köpeği portakal gibi sıkma esnasında meydana gelir.
Köpeğinize sarıldığınız anda köpek kafasını diğer tarafa çeviriyorsa, göz temasından kaçınıyorsa, gergin olmaya başlıyorsa, dudaklarını yalıyorsa, kulaklar geriye çekildiyse,ağzını kapalı tutmaya çalışıyor ve hırıltılar çıkarıyorsa, bu durumun sarılan kişi için ciddi bir güvenlik sorunu olduğunu unutmayın….

Köpeğin yüzünü ve kafasını okşamaktan kaçının….

Birisi yavaş yavaş kafanızı okşasa, ya da sürekli yanağınızdan makas alsa ne hissedersiniz? Eminim birçoğunuz deliye döner. Peki ya kafanıza vursalar? Neyse cevabı duyar gibiyim. İşte köpeklerde de durum aynı. Birçok köpek bu durumu bir şekilde tolere eder gibi görünse de (tanıdığı birinin hatırına) durum tam aksine de dönebilir. Kendine ait bir alanın işgali anlamına gelen bu sinir bozucu durum hem insanlar hem de hayvanlar tarafından hoş karşılanmaz.

Çoğu köpek sadece siz patron olduğunuz için size kafasını uzatacaktır ama birçoğu, kendi köpeğiniz bile, böyle bir hareket karşısında kendini geri çekecektir. Siz siz olun köpeğin sırtını sakince okşayın, vurmayın……

Köpeğin gözlerinin içine bakarak üzerine yürümeyin….

Göz teması her zaman önemlidir çünkü sadece gözlerine bakarak bir insanın niyetini iyi kötü anlayabilirsiniz. Peki ya yukarıda da bahsettiğim üzere hisleri bu kadar gelişmiş olan köpekler gözlerinizi insanlar kadar okuyamaz mı dersiniz? Bir bakışın ne manaya geldiğini anlamak için yüz hareketlerinizi bile okuyan köpekler bir de vücut kokunuzu hesaba kattığında olanlar olur. Bir köpeğe insancıl bir yaklaşım takınmak istiyorsanız, öncelikle yaklaştığınız köpeğe dik dik bakmaktan vazgeçin, tatlı, yumuşak bir ses tonuyla ona yaklaşın ve kollarınızı hafifçe iki yana açın. İşte bu noktada köpeğe daha insancıl sinyaller göndermeye başlarsınız.

Köpeğinizi beraber olmak istemediği köpeklerle ve insanlarla bir araya getirmeyin….

Aynı insanlarda olduğu gibi köpeklerin de sevdiği dostları ve nefret ettiği düşmanları vardır. Köpeklerde sevdikleriyle dışarıda tur atmayı severler ama aynı şekilde düşmanlarıyla olan ilişkileri de insanlarınkine çok benzer.
Köpeğiniz hoşlanmadığı bir köpekle bir araya geldiğinde etrafına bazı sinyaller verir, diğer köpekten uzak durmaya çalışır, havlar, hırlar, işler çok uzarsa dişleriyle mesaj vermeye çalışır ve mesaj alınmadıysa diğer köpeğe saldırmaya çalışır.

Bu durum şunları doğurur;

• Artık köpeğinizin sırtını dayayabileceği bir patron yoktur.
• Bir araya geldiği o köpek, bu köpeğin sahibi ve kendi sahibi artık kara listededir.
• Hatta ve hatta o gün diğer köpekle buluştuğun mekan bile kara listededir.

Siz siz olun böyle bir durumda köpeğin vücut dilini iyi okuyun ve yorumlayın…

Köpeğinizle yaptığınız yürüyüşlere dikkat edin….

Köpeğinizi her zaman tasmayla gezdirin, bu köpeğin size bir itaat göstergesidir. Ama şunu unutmayın köpekler burunlarıyla görürler, etraflarındaki dünyayı koklayarak algılarlar. İşte bu yüzden köpeğinizi tasmayla gezdirirken en az 5- 10 dakika olsun kendi haline bırakın. İzin verin köpeğiniz biraz koklasın, saçma sapan yerlere sizi götürsün siz de biraz sabredin ve düşün peşine, korkmayın kontrol hala sizde. Sırf ritimli yürüyüşümü bozamam diye köpeği sağa sola çekmeyin. Her zaman takıldığınız o yürüyüş yolundan vazgeçin ve köpeğinizi farklı yerlere götürün, bırakın köpeğiniz de biraz eğlensin ve öğrensin….

Köpeğin tasmasını kontrol edin….

Çok gergin ve gevşek tasma arasında çok büyük fark vardır unutmayın. Gevşek bir tasma köpeğe şu iletiyi verir; korkma, endişelenecek hiç bir şey yok, keyfine bak. Ama diğer taraftan çok gergin bir tasma ise şu anlama gelir; sahibin oldukça gergin, endişeli ve belki de sinirli. Köpeklerde aynı insanlar gibi başkaları tarafından bir taraflara sürüklenmeyi sevmezler, Gergin bir tasma ile gezinen köpek, havlamaya ve en normal sosyal ortamlarda bile gerginlik yaratmaya müsaittir.

Köpeklere Sataşmayın….

Ne kadar sempatik görünse de köpeklere havlamayın, onların kuyruklarını çekmeyin, pencereden veya bir açıklıktan size bakan köpeklere el kol hareketi yapıp garip sesler çıkarmayın. Bu liste uzar gider ama siz siz olun bir köpeğe sizin komik olduğunu düşündüğünüz hiç bir hareketi yapmayın.